Ulanbator, Moğolistan

Neredeyse dünyanın diğer ucunda ve Türkiye’nin yaklaşık iki katı büyüklüğünde. Buna rağmen 3,5 milyonu bile bulmayan nüfusa sahip. Bu büyüklük ve nüfus ile dünyanın en düşük nüfus yoğunluğuna sahip ülkelerinden birisi.
Bir iş gezisi için geldiğim Ulanbator’da iki gün kaldım. İnternette türlü kaynaktan edinilecek bilgileri derleyip yazmayacağım. Ülkede kaldığım iki gündeki gözlemlerimden bahsedeceğim.
Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’un nüfusu 1 milyonun üzerinde ve takiben nüfus olarak en yakın şehrin nüfusu ise 100.000 civarında. Bu nedenle şehirlerin durumu öyle böyle demek olası değil. Ulanbator’dan konuşacağız.
Yarım milyon kişiye göre planlanan başkentin nüfusu komünizmin terk edilmesi ile (1990) 30 yılda 1 milyonu aşmış. Göç nedenliyle oluşan büyüme yönetilememiş. Temel olarak 3 sorunun varlığından söz edilebilir: Trafik, hava kirliliği ve çarpık kentleşme.

Trafik

Dünya şehirlerinin trafik durumları ile ilgili yayınlanan sıralamalar var. Bu listelerde Ulanbator’u görmek olası değil. Uzaklarda olduğundan mı yoksa nüfusu yetersiz bulunduğundan mı bilmiyorum. Ama trafik sorunları bu listelerde yer bulan Moskova, İstanbul, Londra, Paris gibi şehirlerle rahatlıkla boy ölçüşür. Birkaç maddede:
  • Şehirde battı çıktı ya da benzer sanat yapısı ile çözülmüş kavşak yok.
  • Çok sayıda dört yol kesişimi var ve bu kesişimlerde ya hiçbir şey yok ya da trafik ışığı +/ polis var. Dönel kavşak kullanımı çok az.
  • Araçlar şehrin birinci sınıfı. Yayalara kesinlikle yol vermiyorlar. Kırmızı ışıklar çok kısa yanıyor ve araçlar öncesine sonrasında ihlal yapabiliyor. Yaya geçitlerinde de durum aynı. Karşıya geçmek pek kolay olmuyor.
  • Kaldırımlar çok bakımsız. Komünist şehircilikten gelen alt yapı nedeniyle kaldırımlar bize göre daha geniş ancak kaldırımlar üzerine düşünen, bunu dert eden birileri olmadığı belli. Tümsek, engel, niteliksiz uygulama bolca var.
  • Otopark sorunu oldukça büyük. Bu da araçların yaya alanlarına da tecavüz etmesine neden oluyor.
  • Bolca kornaya basılıyor.
  • Trafik bizdeki gibi sağdan akıyor ancak araçların çoğunun direksiyonu İngiliz modeli (bizdekinin tersi olarak); yani sağda.
  • Toplu taşıma için herhangi bir raylı sistem yok, tüm sistem otobüsler üzerine kurulu.
  • Ve evet, Ulanbator’da da başka Doğu Bloku ülkelerinde olduğu gibi yolda herhangi bir araca el kaldırıp taksi olmasını sağlayabiliyorsunuz. Bunlara “yol taksisi” adını vermişler.
Trafiğin yoğun olmasını şehrin göçü kaldıramamasına bağladım ama tek neden bu değil. Mart sonunda Ulanbator’daydım ve sıcaklık geceleri -12 gündüz de -2 -5 arasındaydı. Kış aylarında -30-35’lerin olağan olduğu söylenebilir. Kışın okulların da açık olduğunu hesaba katarsak bu soğuk iklimde evden çıktıktan sonra okula ve işe erişim için hemen bir araca binmek olabilecek çözümlerden birisi ve en pratiği gibi görünüyor. Ulanbator da bunu yapmış ve faturasını ödüyor. Dünyadaki en kötü trafiğe sahip şehirlerden birisi olduğu söylenebilir (Hem gördüğüm 100’e yakın şehir hem de internetteki okumalarım ışığında).

Hava Kirliliği

Ulanbator’un hava kirliliği yazılara videolara konu olmuş. “Havası çok kirli” deyip geçmeyeceğim. Bu kirliliğin nedeni olan altyapıyı biraz konuşmak istiyorum. Moğolistan düşük nüfusuna rağmen her yıl Türkiye’nin yarısı kadar kömür üretiyor. Nüfus sıralamasında dünyada 132. (2023 yılı) olan ülke kömür üretiminde ise ilk sıralarda (15-20) yer buluyor.
Ülkenin kuzeyinde zengin akarsu kaynakları var. Bunların büyük bir kısmı Baykal Gölü’ne akıyor. Moğolistan bu nehirlerin üzerinde hidroelektrik santraller kurmak istiyor ancak Rusya ekolojik nedenlerle buna izin vermiyor (Baykal’dan çıkan Angara nehri üzerinde Irkutsk şehrinde 1950’lerde inşa edilmiş Rusya’ya ait bir hidroelektrik santrali var bu arada).
Moğolistan hem GES hem de RES açısından uygun; günde 300 gün güneş alan, uçsuz bucaksız topraklara sahip bir coğrafya buna rağmen güneş enerjisinden etkin yararlanıldığını söylemek mümkün değil.
Ülke, büyük bir kısmını Çin’e ihraç ettiği kömürün bir kısmını da elektrik üretimi ve şehirleri ısıtmak için kullanıyor. Yeri gelmişken Moğolistan’da da ısıtma sistemi alışkın olduğumuz Doğu Bloku modeli. Yani büyük ısı merkezleri mahalleleri, şehri ısıtıyor. Apartmanların, dairelerin tekil ısınması söz konusu değil. Hava kirliliğinin temel nedeni bu. Çin yapımı, daha az çevre kirliliğine neden olduğu iddia edilen yeni nesil termik santraller yapılması gündemde.

Çarpık Kentleşme

Meseleyi tartışmak için Moğolistan’ın ve Ulanbator’un tarihçesine bakabiliriz. 1979’da 400.000 olan nüfus 2007’de 1 milyon ve 2020’de 1,5 milyona ulaşıyor.
Başkentte çok sayıda gökdelenle yan yana ger adı verilen göçebe çadırları da boy gösteriyor. Bu çadırlarda bugün hala yaşam sürüyor. Gerlerle birlikte şehrin çeperinde gecekondu görünümlü tek katlı evler de var.
Elbette müzeleri ve diğer turistik odakları da gezdim ama turistik meselelerle ilgili benden daha iyi bilgi verecekler vardır mutlaka, o nedenle hiç bahsetmiyorum.

Yorum yapın